Ata’nın hedeflerinden çok uzağa düşen bir ülke
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Ata’nın hedeflerinden çok uzağa düşen bir ülke

19.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün 19 Mayıs 1919’un yıldönümü. Türkiye Cumhuriyeti için bu kadar anlamlı bir gün zor bulunur. Bir kurtuluşun başlangıcı. Arkasından zafer, daha sonra kuruluş ve Cumhuriyet gelecek.

Kuruluş başlı başına bir destandır, kurtuluşun zaferi kadar.

Belki daha da zordur! Uzun solukludur, bir milletin ayağa kalkış mücadelesidir. Eğitim 1 nolu sorundur. Yetişkin insan, toplam nüfusun bir avucu kadardır. O insanı yetiştireceksiniz, sonra o insan çocuklarımızı, gençleri nüfusu yetiştirecek.

Atatürk 1924’re Muallim Mektepleri Birliği’nin Ankara’daki genel kurulunda hedefi koymuştur:

“Öğretmenler, yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır. Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar ister.”

Çağdaş uygarlığa ulaşılacaktır.

***

Bilim ve teknoloji üretmesi gerekir bu ülkenin. Sayısız mühendise, sayısız bilim insanına, sayısız kültür insanına, ressama, heykeltıraşa, sanatçıya, yazara, çizere, edebiyatçıya, romancıya, şaire, çağdaş tarımcıya ve köylüye, sanayiciye, üreticiye, dünyanın farkında olacak bir topyekûn millete, düşünüre, ahlaklı siyasetçiye, felsefeciye, eğitimciye ihtiyacı vardır.

Tabii ki en temelde bir okuryazar bir nüfusa, milletin her kesimi için teknik bilgiye...

Tüm bu saydıklarımız 17 milyon nüfusta ancak numune sayılabilecek sayıdadır.

Bunlar yoksa millet de yoktur, vardır da ayakta duramaz.

Bu amaçla daha Kurtuluş Savaşı kazanılmadan Ata kolları sıvamıştır, cepheden öğretmenlerin toplantılarına katılır... Gelecek nesilleri siz yetiştireceksiniz der.

***

Cumhuriyetin kurucuları dört koldan eğitim için her yöne saldırı halindedir.

Başöğretmenleri Atatürk olan Millet Okullarıyla tüm halkı okuma yazma öğrenmesi için seferber olunur. Halkevleri, Halk Odaları kurulur. Üniversiteye Alman bilim insanları yerleştirilir.

Dergiler, gazeteler, bilimi dergileri, tercüme dergileri...

Bir ulus yaratılıyor.

Köy Enstitüleri, dünyanın klasik eserleri Türkçeye çevrilir.

Bir avuç insan büyük bir nüfusun önünde koşar...

Dünya ölçeğinde saygın bir Aydınlanma-eğitim seferberliği...

***

Atatürk Cumhuriyetinin (1923-1938) son büyük çıkışına Hasan Âli Yücel ve arkadaşları önderlik edecektir.

1946’da bu parlak döneme son nokta konur...

***

Sonra, eğik düzlemde Türkiye yavaş yavaş kaymaya başlayacaktır.

NATO, Amerika’nın NATO’nun savaş cephesinin ülkesi, darbeleriyle, kalkınma iradesini terk etmesiyle, yoksulluğun ve demokratiksizliğin kapıları açılır.

1950’den itibaren 19 ekonomik çöküş ve IMF’ye boyun eğme dönemi...

Ve eğik düzlemde, bu iktidar döneminde, başta eğitim olmak üzere her alanda çok daha büyük bir hızla aşağı doğru kayma...

***

Atatürk dönemi şüphesiz biteli çok oldu.

Ama o kadar sağlam temeller atıldı ki bu millet her an silkinip ayağa kalkmaya ve nerede kalmıştık diyerek kuruluş kulvarında koşmaya hazır.

Yeter ki inanılsın, güvenilsin...

Başarılacağına...

***

Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik...

OSZAR »